Neal Mohan’ın paylaştığı gönderiye göre özellikle de koronavirüs pandemisiyle ilgili yanlış bilgiler, YouTube’da da çok fazlaydı. Hatta şirket, Şubat 2020’den bu yana koronavirüsle ilgili asılsız bilgi içeren en az 1 milyon videoyu platformdan kaldırdı. Ancak buna rağmen hala istenen hızda olmadıklarından bahseden YouTube Ürün Müdürü, yeni yöntemler üzerinde de çalıştıklarını ve yanlış bilginin daha hızlı bir şekilde kaldırılmasını sağlayacaklarını ifade etti.
YouTube yöneticisinin yaptığı açıklamalara göre kaldırılması için bildirim gönderilen videoların sayısında da ciddi oranlarda artış var. Bunların özellikle de hükümetlerden geldiğini ve sürecin talimatlarla yürütülmeye çalıştığını söyleyen Neal Mohan, hangi ülkelerden yoğun talep olduğunu ise açıklamadı. Ancak ifade özgürlüğünü ihlal etmek istemediklerini söyleyen yönetici, her talimatla video kaldırmanın mümkün olmayacağını belirtiyor.
Neal Mohan, hükümetlerin ismini vermemiş olsa da bu konuyla ilgili daha öne hazırlanmış olan bazı raporlar mevcut. Örneğin bir süre önce MIT Technology Review, Uygurlarla ilgili bazı videoların platformdan kaldırıldığını tespit etti. Bu videolar, kaybolan Uygurlarla ilgiliydi. Ayrıca 2019 yılında tüm dünyanın gündemine oturan Yeni Zelanda’daki cami saldırısı ile ilişkin bir soruşturma ise aşırı sağcı kesimlerin YouTube’u bir tartışma platformu olarak kullandıklarını açığa çıkardı. O dönem de çok sayıda video kaldırıldı…
]]>Kaynak:Fahiş Kira Fiyatlarından Yakınanların Verdiği Tepkiler
]]>Küresel çapta kira fiyatları en çok artış yaşanan şehir yine Türkiye’den: İzmir. İkinci sırada ise Ankara bulunuyor. İstanbul %28.8 ile dördüncü sırada yer alıyor. Türkiye’deki konut fiyat artışlarının sebebinin enflasyonun yüksek olması, Türk Lirası’nın yaşadığı değer kaybı, kentsel dönüşüm, pandemi, üniversitelerin açılması, yabancıların talebi gibi etkenler olduğu ifade ediliyor.
Örnekte de görüldüğü gibi, harabelerin kirası dahi 2000 TL seviyesinde:
İzmir, Konut Fiyat Artışında Dünya Birincisi Oldu: Ankara da İkinci Sırada
En Ucuz ve En Pahalı Araba Satılan Ülkeler Açıklandı: Sizce Türkiye Hangi Listede Birinci?
Kaynak:Fahiş Kira Fiyatlarından Yakınanların Verdiği Tepkiler
]]>Yeni düzenlemenin nasıl olacağı hakkında herhangi bir detaylı bilgi bulunmasa da geçtiğimiz günlerde, bu konuya dair bir haber paylaşmıştık. Buna göre Sosyal Medya Başkanlığı isimli yeni bir Başkanlık kurulacak. Başkanlık, sosyal medyada hakaret eden, ‘troll hesaplarla’ yalan bilgi yaymaya çalışan kullanıcıları denetlemekle sorumlu olacak.
Bununla birlikte Instagram ve Twitter gibi sosyal ağ sağlayıcılarından belirli gönderilerin silinmesi talep edilebilecek ve yine ağ sağlayıcılarından hedef aldığı kullanıcıların kimlik bilgileri talep edilebilecek. Gerekli bilgi sağlayıcı tarafından verilmediğindeyse platformlara para cezası uygulanacak.
Ak Parti kurmaylarının “Bu bir sosyal medya yasası değil, dezenformasyonla mücadele yasasıdır.” dediği yeni düzenlemeler, henüz gelmeden kullanıcılardan tepki çekti. Pek çok kullanıcı, “#SosyalMedyamaDokunma” etiketiyle tepkilerini dile getirdi.
Kaynak:Bugün Dünya Hashtag Günü
]]>İSTANBUL (İGFA) – 007 yılında Twitter’da doğan hashtag, bu yılki 23 Ağustos’ta ise 14. yıl dönümünü kutluyor. Twitter, önemli konuşmaları şekillendirmedeki ve dünya genelinde milyonlarca insanı bir araya getiren topluluklar oluşturmadaki etkisini kutlamak için, o gün için canlı olacak ve dünyanın dört bir yanındaki kullanıcıların konuşmalara katılmasına olanak tanıyan birden çok dilde mevcut olacak yeni bir #HashtagDay emojisini de kullanıcılara sunuyor.
14 yıl önce 23 Ağustos’ta @chrismessina, Twitter’da ilk kez bir hashtag’in kullanıldığı #barcamp tweet’ini attı. Geçtiğimiz 14 yılda hashtagler, Tweetleri kategorize etmek veya ‘etiketlemek’ için kullanıcı tarafından oluşturulan bir yoldan evrimleşmiş, günlük konuşmamızın bir parçası haline gelmiş, çevrimiçi iletişimin doğasını değiştirmiş ve dijital çağın en etkili sembollerinden biri haline geldi..
Hashtag’ler, son 14 yılın en önemli anlarından, konuşmalarından ve hareketlerinden bazılarını canlandırmaya yardımcı oldu. Hashtag’ler, dünyanın her yerinden insanların seslerini paylaşabilecekleri ve gerçek zamanlı olarak küresel sohbetlere katılabilecekleri bir araç sağlıyor.
Ocak-Haziran 2021 arasında, içinde en az bir hashtag içeren 12,6 milyar Tweet atıldı. Türkiye ise, Ocak-Haziran 2020’ye göre hashtag kullanımını en çok artıran ilk beş ülke arasında yer aldı.
İşte 2021’in ilk yarısında (Ocak-Haziran) Türkiye’de hashtagler ülkenin dört bir yanından insanları birbirine bağladı.
Kaynak:Bugün Dünya Hashtag Günü
]]>Kaynak:Üniversite Sınavında Baraj Düştü: Peki Öğrenciler Ne Diyor?
]]>YKS’ye dahil ilk sınav olan TYT’nin tercih yapabilmek için gerektirdiği puan sınırı 140’a düşürüldü. Belirli alanlara göre girilen ikinci sınav AYT ve yabancı dil sınavı YDT’nin tercih için gerektirdiği puan ise 170 olarak kaldı. Ülkemizin Twitter kullanıcıların bu gelişmeye verdiği mizah soslu tepkiler ise gecikmedi.
Üniversiteye giriş sınavlarının baraj puanları daha önce de düşürülmüştü. Sınırın önceden 180 puan olduğu AYT’nin puan barajı geçen sene 170’e düştü. Benzer bir karardan etkilenen bir diğer sınav da TYT oldu. Geçen sene 150 puan olan TYT barajı, bu sene 140 puana düştü. Üniversite sınavlarında başarılı olma gerekliliğinin kalktığı ve yığılmaların daha da artacağı konusunda hemfikir olan Twitter kullanıcıları, platformdan yaptığı paylaşımlarla acı durumu yeniden mizahla ortaya koydu.
Tweet’i görüntüleyemiyorsanız tıklayın.
Bu yılki YKS sınavına giren her 3 öğrenciden 1’i, baraj düşürülmeden önce tercih hakkı kazanamamıştı. Sınavda öğrenciler, Türkçe’de 40 soruda 18,7 net, Temel Matematik’te 5,6 net, Sosyal Bilimler’de 20 soruda 8,5 net ve Fen Bilimleri’nde 20 soruda 3,8 ortalama net yapabildi. Umuyoruz ki bu gidişat, önümüzdeki dönemlerde iyiye döner.
Kaynak:Üniversite Sınavında Baraj Düştü: Peki Öğrenciler Ne Diyor?
]]>Kaynak:Twitter, Fotoğraflarda Daha ‘Feminen’ Yüzlere Odaklanıyor
]]>Fotoğrafların elle kırpılmasına izin veren fakat bununla da paçayı kurtaramayan Twitter, ırkçılık gibi tartışmaların ortaya çıkmasına sebep olan algoritmasının önyargılarını bulmak adına bir yarışma başlatmıştı. Şimdiyse yarışmanın sonuçlarıyla karşınızdayız.
Twitter tarafından ödüllendirilen Bogan Kulynych, Twitter’ın kırpma algoritmasını, yapay zekâ ile geliştirilmiş insan yüzleriyle test etti. Geliştirilen bu yüzler, cilt tonu, yaş ve kilo gibi birçok faktörle birbirlerinden ayrılıyordu. Birbirinden farklı bu yüzlerin test edildiği çalışmadan elde edilen sonuçlar, algoritmanın yüzde 37 oranla daha açık cilt tonu bulunduran fotoğrafları tercih ettiğini gösterdi.
Bunun yanında algoritmanın, yüzde 25 oranla daha feminen, yüzde 18 oranla da genç görünen yüzleri tercih ettiği de kaydedildi.
Yapılan çalışmada algoritmanın her yönüyle incelenmediğinin altı çiziliyor. Bunun yanında kullanılan fotoğraflarda farklı arka planların bulunmasının da yanıltıcı sonuçlar verip vermeyeceği bilinmiyor. Zira çalışmalar tek bir kişi tarafından yapıldığından kişinin kendi düşüncelerini işin içine katıp katmayacağı da söz konusu oluyor.
Twitter, ortaya çıkan sonuçtan memnun kalmış olacak ki Kulynych’i tam 3500 dolarla ödüllendirdi. Kulynych’in çalışmasını detaylı olarak gözden geçirmek isterseniz buradan GitHub sayfasına ulaşabilirsiniz.
Kaynak:Twitter, Fotoğraflarda Daha ‘Feminen’ Yüzlere Odaklanıyor
]]>Kaynak:Facebook, Aşı Karşıtlarının Hesaplarını Kapatmaya Başladı
]]>Şimdiyse Facebook, konuyla ilgili bir açıklama yaptı. Özellikle de Hindistan, ABD ve Latin Amerika’yı hedef alan bir grup aşı karşıtının hesabının kapatıldığını açıklayan platform, bu aşı karşıtlarının yanlış bilgiyi yaymak için her şeyi yaptığını söyledi. Üstelik Rusya merkezli influencer pazarlama ajansı Fazze, bu sürecin bir paydaşıydı. Yapılan incelemelerle, söz konusu yanlış bilgi kampanyasına dahil olan 65 Facebook hesabı ile 243 Instagram hesabı kapatılmış durumda.
Facebook tarafından yapılan açıklamalarda, aşı karşıtlarının ne kadar akılalmaz yollara başvurdukları ifşa edildi. Öyle ki aşı karşıtları, AstraZeneca’nın geliştirdiği koronavirüs aşısının insanları maymuna çevirdiğini söyleyerek, bu konuyla ilgili montaj görüntüler oluşturmuşlar. Yalnızca bununla sınırlı kalmayan grup, hiçbir bilimsel gerçekliği olmayan sayısız yanlış bilginin Instagram ve Facebook’ta yayılmasını sağlamaya çalışmışlar. Facebook yönetimi, sosyal medya fenomenlerinin de dahil olduğu iki yalan haber dalgasının yaşandığını ve bu iki dalganın da bertaraf edildiğini söylüyorlar.
Facebook tarafından yapılan açıklamalarda, karalama kampanyalarına dahil olan kullanıcıların bizzat uyarıldıkları ifade edildi. Özellikle de sosyal medya fenomenleri ile doğrudan iletişime geçen Facebook yetkilileri, böyle hurafelere inanılmaması gerektiğini, yapılan bilimsel araştırmaların incelenmesi gerektiğini söylemişler. Dileriz bu tür kapatma girişimleri, diğer sosyal medya platformları tarafından da uygulanır ve konuyla ilgili en ufak bilgi sahibi olmayan insanların bilime dil uzatmalarının önü kesilir.
Kaynak:Facebook, Aşı Karşıtlarının Hesaplarını Kapatmaya Başladı
]]>Kaynak:Instagram Bir Film Afişini Sansürlediği İçin Özür Diledi
]]>İspanyol sanatçı Javier Jaen’in filmi için tasarlamış olduğu afişte, bir gözü andıracak şekilde göğüs ucu ve ucunda da tıpkı gözyaşı gibi bir damlamak üzere olan bir damla süt bulunuyor. Instagram, bu fotoğrafı platformun kurallarına aykırı bulduğu için kaldırdı ve daha sonra Jaem, Penelope ve birçok hayrandan tepki görmeye başladı. Aldığı eleştirilerin ardından silinen gönderileri yeniden yükleyen sosyal medya platformu, fotoğrafı sildikleri için özür diledi.
Söz konusu afiş gerçekten de hem çeşitli algoritmalar hem de kişilerce ‘müstehcen’ bulunmaya elverişli bir görüntü içerdiğinden filmin afişini direkt olarak paylaşmıyoruz. Ancak merak eden okuyucularımız buraya tıklayarak afişi görüntüleyebilirler.
Afişi tasarlayan Javier Jaen, gönderisinin kaldırıldığını fark ettikten sonra Instagram için “kendinizden utanmalısınız” ifadelerini kullandı. Jaen, afişin çıplaklığa karşı kuralları ihlal etmediğini savunan Jaen, şu açıklamalarda bulundu; “Bu muhtemelen doğduğumda gördüğüm ilk görüntü. Instagram gibi bir şirket bana işimin tehlikeli olduğunu, insanların görmemesi gerektiğini, pornografik olduğunu söylüyor. Kaç kişiye vücutlarının kötü olduğunu, vücutlarının tehlikeli olduğunu söylüyorlar?”
Bu olayın üzerine Instagram, Penelope Cruz da dahil olmak üzere birçok insandan tepki gördü ve geri adım atmak zorunda kaldı. Silinen fotoğrafları geri yükleyen sosyal medya platformu, şu açıklamaları yaptı; “Açık sanatsal bağlam olduğu zamanlar da dahil olmak üzere belirli durumlarda çıplaklığa izin vermek için istisnalar yaparız. Bu nedenle Almodóvar film afişini Instagram’da paylaşan gönderileri geri yükledik ve neden olduğumuz karışıklık için çok özür dileriz.”
Kaynak:Instagram Bir Film Afişini Sansürlediği İçin Özür Diledi
]]>Kaynak:Ekşi Sözlük’ten Tartışmalı İçeriklerle İlgili Açıklama
]]>Şimdiyse Ekşi Sözlük, konuyla ilgili bir açıklamada bulundu. Platformun kurucularından Sedat Kapanoğlu’nun yaptığı açıklamalarda hem durum değerlendirmesi hem de neden böyle bir şey yaşandığına değinildi. Dilerseniz lafı uzatmadan, Sedat Kapanoğlu tarafından yapılan o açıklamalara yakından bakalım.
Ekşi Sözlük, Türkiye merkezlidir ve Türkiye Cumhuriyeti yasalarına tabidir. 22 yıllık ömründe (evet AKP’den de eski) aldığı tek ceza 2003’te FEM dershanelerinin açtığı tazminat davasını kaybettiğinden olmuştur. Fikren yanlış bulmasam da asla herhangi bir yerden fon almamıştır. Her mecra gibi Ekşi Sözlük’te yazılanlar da ön denetimden geçirilmez. Haliyle Twitter ve Facebook’taki gibi insanlar sözlükte de yalan yanlış ve hatta suç içeren içerik yazabilirler. Bu içeriğe nasıl müdahale edileceği yasada tanımlıdır. Ekşi Sözlük de yasal süreci takip eder.
Twitter ve Facebook’tan farklı olarak, Ekşi Sözlük çok daha katı denetim uygular ve kullanıcı sayısını kontrol altında tutmaya çalışır. Bu yüzden herhangi bir sakıncalı içeriğe Ekşi Sözlük’te denk gelirseniz aynısının Twitter’da ve Facebook’ta binlerce katı olduğu garantidir. Ekşi Sözlük’ün Twitter ve Facebook’tan en büyük farkı, sizi kendi köpüğünüz içine hapsetmeyen, her tür görüşe maruz kaldığınız bir dinamiğe sahip olmasıdır. Bu, siyasi kutuplaşmadan ekmek yiyenlerin işine gelmeyen bir buluşturma dinamiğidir. Prompter metnine Ekşi’yi sokuşturanların, söz ettikleri “sakıncalı” içeriği kat be kat barındıran Twitter’ı güle oynaya bizzat kullanırken Ekşi Sözlük’ü hedef gösterme sebebi de yasal olarak sakıncasız ancak kendileri için sakıncalı olan bu dinamikten rahatsız olmalarıdır.
Kaynak:Ekşi Sözlük’ten Tartışmalı İçeriklerle İlgili Açıklama
]]>Kaynak:İnsan Dişi, Press Makinesinde Ezilirse Ne Olur? [Video]
]]>Hayatımızı sürdürebilmemiz için oldukça önemli uzuvlarımızdan olan dişlerimiz, çok sert bir yapıya sahip. Hem yemek yememizde hem de konuşmamızda yardımcı olan dişler, en ufak bir çürümede hayatı zehir edebiliyorlar. Peki yapılan araştırmaları bir kenara koyarsak, bir yetişkine ait azı dişi ne kadar güçlü? Bu dişin kırılması için nasıl bir basınç gerekiyor? İşte söz konusu video, tam olarak bu sorunun cevabını veriyor.
Hydraulic Press Channel isimli YouTube kanalı tarafından yapılan test sırasında farklı olasılıklar test edildi. Bu olasılıklardan ilki, kullanılan dişin, diğerlerine kıyasla daha dayanıksız olan 20’lik diş olmasıydı. Yapılan testler sırasında 20’lik diş, 100 kilograma kadar dayanabildi.
Ekip, ikinci olasılıkta ise kendilerini bile şaşırtan bir sonuçla karşılaştı. Öyle ki ikinci, standart bir azı dişiydi ve 285 kilogramlık prese dayanabilmişti. Ancak bu koşullar, diş için pek de zorlayıcı değildi. Çünkü 285 kilogramlık zorlamaya dayanan dişin tamamen parçalanması ancak neredeyse 600 kilogramı bulmuştu…
Kaynak:İnsan Dişi, Press Makinesinde Ezilirse Ne Olur? [Video]
]]>